Makale serilerinden |
Muhammed-Ali, Anadolu Alevîliğinin i'tikadı Şiîlik'teki bir hadise binâen Muhammed ile Ali'nin her ikisini de "Tek" bir vücûdmuş gibi ya da "Aklın Nûru" olarak algılar. Bu kuramı İslâm Peygamberi Muhammed'in,
“ | Allah'ın ilk yarattığı benim nûrumdu ve Ali'yle ben ayni nûrdanız, | „ |
şeklinde bilinen Şiî hadisine dayandırsalar da, bu hadisin bir kaynağı yoktur. Uydurma hadis olması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim Muhammed, hastalığı sebebiyle ezan okununca daima Mescid'e çıkar ve cemaata namaz kıldırırdı. Vefatına üç gün kala hastalığı birden ağırlaştı. Bu sebeple artık Mescid'e de çıkamaz oldu. O zaman,
"Ebû Bekir'e söyleyiniz, mü'minlere namaz kıldırsın."
diye emir vererek, imamlığı Ebû Bekir'e bıraktı. Bu hareketiyle, kendisinden sonra halife olarak tayin etmeyi karar kıldığı kişinin Ebubekir olduğunu gösterdi.[1]
Muhammed'in ölümünden sonra Ebû Bekir halife seçildi. Bunun üzerine Ali, Ebû Bekir'e biat etti. Öte yandan Ali, ne o günlerde ne de sonraki yıllarda hiçbir muhalif harekette yer almadı. Hatta rivayete göre Ebû Bekir'e karşı çıkmasını öneren, "Dilerse Medine'yi atlılarla dolduracağını" söyleyen Ebu Sûfyan'ı kesin bir dille tersledi.[2]