Çeper potansiyeli (zar voltajı olarak da bilinir) biyolojik hücrenin içi ve dışı arasındaki elektrik potansiyel farkıdır. Dış kısım için bu potansiyel değeri genellikle -40 mV ile -80 mV arasındadır.
Bütün hayvan hücreleri içinde protein bulunduran çift katlı lipit katmanının oluşturduğu hücre zarıyla sarılıdır ve bu zar iyon hareketlerine karşı yalıtkan bir difüzyon bariyeri görevi görür. İyon taşıyıcı proteinler iyonları aktif olarak hücre duvarının içine iter ve duvar boyunca bir yoğunluk meyiline sebep olur. İyon kanalları iyonların bu meyil doğrultusunda duvar boyunca ilerlemesine izin yardımcı olur. İyon kanalları ve taşıyıcıları elektriksel olarak pil ve direnç takımına eşdeğerdir. Bu yüzden duvarın iki tarafında potansiyel fark oluşur.
Neredeyse hiçbir hücrenin (hayvan, bitki ve mantar hücreleri de dâhil) zar potansiyeli sıfır değildir. Genellikle hücrenin iç tarafı dış tarafa göre negatiftir ve -40 mV ile -80 mV arasında değişen bir voltaja sahiptir. Zar voltajının iki temel fonksiyonu vardır. Birincisi, hücre duvarının içindeki moleküler araçlara güç vererek hücrenin pil işlevi görmesini sağlar. İkincisi, nöronlar ve kas hücreleri gibi elektriksel olarak uyarılabilen hücrelerde, hücrenin farklı parçaları arasındaki iletim sinyalleri olarak kullanılır. Bu sinyaller iyon kanallarının açılması ya da kapanmasıyla oluşan potansiyel değişiklik sayesinde üretilir. Elektrik alandaki bu değişiklik uzaktaki iyon kanallarını bile etkileyebilir ve onların da açılıp kapanarak sinyal üretmesine sebep olabilir.
Uyarılamayan hücrelerde ve uyarılabilen hücrelerin temel durumlarında, zar potansiyeli neredeyse sabittir ve bu duruma dingin potansiyel denir. Nöronların dingin potansiyeli genellikle -70, -80 milivolt aralığındadır ve iç tarafındaki negatif temel voltajı o voltajın onda birinden daha azdır. İyon kanallarının açılıp kapanması, dingin potansiyel durumundan çıkılmasına sebep olabilir. Eğer iç taraftaki potansiyel arttıysa (örneğin -70 mV, -60 mV arası) buna depolarizasyon (kutupsuzlaşma), eğer azaldıysa (örneğin -70 mV, -80 mV arası) buna hiperpolarizasyon denir. Uyarılabilen hücrelerde, çok büyük depolarizasyonlar kutupların ters dönmesine sebep olan, zar potansiyelini çok hızlı ve art arda değiştirebilen (milisaniyenin yüzde biri gibi) aksiyon potansiyeline sebep olabilir. Aksiyon potansiyeli voltaja duyarlı iyon kanallarının aktifleşmesiyle üretilir.
Nöronlarda zar potansiyeline etki eden faktörler değişkendir. Oldukça fazla sayıda iyon kanalı bulundururlar ve bunlardan bazıları kimyasala, bazıları voltaja duyarlıdır. Voltaja duyarlı iyon kanalları membran potansiyeli tarafından kontrol edildiği için, membran potansiyelinin kendisi de bu kanallardan etkilendiğinde, geri besleme döngüsü aksiyon potansiyeli gibi titreşen ve yeniden üretilebilir kompleks temporal dinamiklerin artışına sebep olur.