Our website is made possible by displaying online advertisements to our visitors.
Please consider supporting us by disabling your ad blocker.
Portal:Tarih
31 Temmuz 2022'de Türkçe Vikipedi'de portallerinsonlandırılmasıyla birlikte, bu portal artık kullanılmamakta ve tarihsel bir kayıt olarak saklanmaktadır. Bu konu hakkında tartışmayı yeniden başlatmak için köy çeşmesi gibi daha geniş bir ortamda görüş isteyiniz.
Tarih, araştırma alanı olarak, insan kayıtlarına, yazılı ya da sözlü kaynaklara dayanır. Tarihi bilgi, geçmişteki olaylara ilişkin bilinenlerin, tarihe ilişkin güncel düşünce çerçevesiyle yorumlanmasıyla oluşur.
Tarih kelimesinin Batı dillerindeki tüm karşılıkları Grekçeistoria, istorien sözcüğünden gelmektedir. (Latince: his-toria, İtalyanca: storia, Fransızca: histo-rie, İngilizce: history, Almanca: Histo-rie). İyonya lehçesinde bildirme, haber alma yoluyla bilgi edinme anlamlarında kullanılan kelime, Attika lehçesinde görerek, tanık olarak bilme anlamlarının yanı sıra çok daha geniş bir anlam içeriğiyle fizik, coğrafya, astronomi, bitki ve hayvan bilgisi ve hatta giderek doğa bilgisini kapsayacak şekilde kullanılmıştır.
I. Elizabeth, (d. 7 Eylül1533 – ö. 24 Mart1603). İngiltere'nin 17 Kasım1558 tarihinden ölüm tarihine kadar olan süre içerisindeki kraliçesiydi. Ayrıca İrlanda'nın ve sembolik olarak da Fransa'nın kraliçesi olarak kabul ediliyordu. İngiltere'yi 16. yüzyıl boyunca yöneten Tudor hanedanının üyesi olan kral ve kraliçelerinin 5. ve en sonuncusuydu. Yaşamı boyunca hiç evlenmediği için Bakire Kraliçe adıyla da anılır. İngiliz kral ve kraliçeleri arasında en önemli rol oynayanlardan birisi olarak düşünülür.
Kraliçe Mary 17 Kasım'da öldü ve yerine Protestan Prenses Elizabeth tahta geçti. Mary'nin kocası II. Felipe Elizabeth ile evlenmek istedi fakat Elizabeth'in çocukluk aşkı Robert Dudley'e olan zaafı yüzünden evlilik gerçekleşmedi. Elizabeth ilk olarak kiliselerde mass ayininin uygulanmasını yasakladı, daha sonra kendini İngiltere klisesinin yöneticisi seçtirdi ve ülkeyi yeniden Protestan döneme döndürdü. Bunun sonucu olarak bir çok suikastla burun buruna geldi. Yakın koruması ve kraliyet muhafızları şefi Sir Francis Walsingham'ın uyguladığı politikalar sayesinde bu suikastlerden kurtuldu. Katolik İskoçya'ya karşı protestan lordları destekledi, verdiği desteğin deşifre olmasının ardından İskoçya ile savaşa girdi.Bu dönemde İskoçyanın başında Elizabeth'in babası VIII. Henry'nin kız kardeşi Margaret Tudor'un küçük torunu Mary Stuart vardı. Fransa'nın ölen kralının ardından Mary Stuart'ın annesi Marie Guise'in hanedanın başına geçmesinin ardından Fransa, İngiltere'yi işgal planlarına girişti. Fransa gibi büyük bir güçle savaşa girmenin hata olacağını düşünen Elizabeth baş danışmanı William Cecile'i Fransızlar ile müzakere için İskoçya'ya gönderdi.Muzakerelerden sonuç ancak Sir Francis Walsingham'ın Marie Guise suikastının ardından alındı. Fransızlar işgal planlarından vazgeçerek İskoçya'yı terkettiler ve Mary Stuart İskoç tahtından indirilerek kuleye kapatıldı,ardından burada planladığı suikast yüzünden vatan hainliği suçundan idam edildi. Böylece Elizabeth taht için alternatif bir katolik Tudor kanını ortadan kaldırdı. Büyük rakiplerine karşı büyük müttefiklere ihtiyaç duysada istemediği bir erkekle evlenmeyi reddetti ve bu yönde kendisine baskı yapan baş danışmanı William Cecile'in görevine son verdi. 1588 yılında II. Felipe'nin İngiltere seferinde Dönemin en büyük ve en güçlü deniz filosu olan İspanyol Armada'nın İngilizler tarafın yakılması Elizabeth'in isminin günümüze kadar unutulmadan gelmesini sağlamıştır. Kraliçe 1603 yılında ülkeyi uzun yıllar tek başına yönettikten sonra öldü, ölüm döşeğinde elinde Robert Dudley'in kendisine yazmış olduğu mektubun bulunduğu rivayet edilir.
Büyük Londra Yangını, 2 Eylül 1666 Pazar günü Londra'nın orta kesimlerinde başlayarak 5 Eylül Çarşamba gününe kadar kenti etkisi altına alan, kentin tarihindeki en büyük yangın felaketidir.
Yangın, Romalılar döneminden kalma kent duvarlarının içinde kalan Orta ÇağLondrası'nı tahrip etmiştir. Soyluların yaşadığı bölge olan Westminster'ı, dönemin kralı II. Charles'ın bulunduğu Whitehall Sarayı'nı ve gecekondu mahallelerini tehdit etmişse de yangın bu bölgelerde yıkıma neden olmamıştır.
Yangın 13.200 evi, 87 mahalle kilisesini, St Paul Katedrali'ni ve birçok resmî kurumun binasını kül etmiştir. Kentin 80.000 sakininin yaklaşık olarak 70.000'inin bu yangında evlerini kaybettiği sanılmaktadır. Yangında yaşamını yitirenlerin sayısına ilişkin kesin bir bilgi olmamakla birlikte ölenlerin sadece birkaçı kayda geçirilmiştir. Orta sınıfa mensup kişiler ile yoksulların ölümleri hiçbir zaman kaydedilmediği ve ateşin sıcaklığının insan vücudundan kalıntı bırakmayacak derecede yüksek olduğu göz önüne alındığından, son dönemlerde ölü sayısının oldukça az olduğunun doğruluğu hakkında görüş ayrılıkları vardır.
Yangın, 2 Eylül günü gece yarısından hemen sonra, Thomas Farriner adlı bir kişinin işlettiği, Pudding Sokağı'nda bulunan bir ekmek fırınında başladı ve hızla çevreye yayıldı. Dönemin başlıca yangın söndürme yöntemlerinin kullanılması ve belirli bölgelere set çekilme işlemi, dönemin Londra Belediye Başkanı Thomas Bloodworth'un kararsızlığı nedeni ile büyük ölçüde gecikti. Pazar gününün gecesi harekete geçilmeye karar verildiğinde rüzgârın etkisiyle fırının olduğu bölgedeki ateşler fırtına ile birlikte hızla yayılmaya başlamıştı. Yangın pazartesi sabahı yönünü kuzeye, kentin kalbinin attığı noktaya çevirdi. Kentin sokaklarındaki asayiş ve durgunluk şüpheli yabancıların yangını kasten başlattıkları söylentisinden dolayı bozuldu.
Bugün, Gaziantep ilinin Nizip ilçesi Belkıs mahallesi eteklerindedir. İlk olarak kurucusu adına Fırat'da Selevkosya anlamına gelen "Selevkaya Euphrates" olarak anılan şehir Roma İmparatorluğu tarafından ele geçtikten sonra köprü anlamına gelen "Zeugma" ismiyle anılmaya başlandı. Antioch (Antakya) Çin arasında Fırat yoluyla oluşan geçitte liman olarak büyük bir ticari değer kazandı.
Yapılan kazı çalışmalarında A, B ve C olarak üç bölümde incelenen şehrin villaları ve çarşılarının bulunduğu A ve B bölümleri bugün Birecik Hidroelektrik Baraj gölü altında bulunmaktadır. Henüz kazı yapılmamış C bölümünde ileride bir açık hava müzesi oluşturulması planlanmaktadır. Antik şehir, Roma döneminden kalan mozaikleri ile dünyaca ünlüdür.
Zeugma kazılarından çıkarılan mozaikler Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.
Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bileziklerle birbirine bağlanmış toplam 8 adet sütun ve bir kaidenin üst üste konulmasıyla oluşturulmuştur.
Bizans imparatoru Kostantin Roma'daki Apollon tapınağından söktürterek uzunluğu 57m olan bu sütunu getirterek eskiden Forum Kostantin adı verilen bir meydan olan günümüzdeki yerine diktirmiştir.
İlk yapıldığında sütunun üzerinde doğan güneşi selamlayan bir Apollon heykeli var iken 330 yılında İstanbul'a dikildiğinde İmparator Konstantin bunun yerine kendi heykelini sütunun üstüne koydurtmuştur. Daha sonra da yine Bizans imparatoru olan Jülyanos ve Teodoz'un heykelleri koyulmuştur.
Sütun, 1081 yılında yıldırım isabet etmesi nedeniyle yanmış ve hasarlanmış ve üzerindeki heykel devrilmiştir. bundan sonra 1. Aleksios Komnenos sütunu onartmış ve üzerine kaidesi olan bir başlık ile büyük bir haç koydurtmuştur.