Uydu gökada, daha büyük kütleli ve parlak bir konak gökadanın (birincil gökada olarak da bilinir) kütleçekimsel potansiyeli içinde bağlı yörüngelerde hareket eden daha küçük bir yoldaş gökadadır.[1] Tıpkı Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerin Güneş'e kütleçekimsel olarak bağlı olması gibi, uydu gökadalar ve bileşenleri de konak gökadalarına bağlıdır.[2] Çoğu uydu gökada cüce gökada olsa da, büyük gökada kümelerinin uydu gökadaları çok daha büyük bir kütleye sahip olabilir.[3] Samanyolu'nun etrafında en büyüğü Büyük Macellan Bulutu olmak üzere elliye yakın uydu gökada dönmektedir.
Bununla birlikte uydu gökadalar, daha büyük konak gökadalara kütleçekimsel olarak bağlı olan yegane astronomik nesneler değildir (bkz. küresel yıldız kümeleri). Bu nedenle gökbilimciler gökadaları, baryonik madde (yani sıradan madde) ve Newton'un kütleçekim yasalarının kombinasyonuyla açıklanamayan özellikler sergileyen, kütleçekimsel olarak bağlı yıldız toplulukları olarak tanımlarlar.[4] Örneğin, sarmal gökadalar içindeki yıldızların ve gazın yörünge hızlarının ölçümleri, teorik tahminlerden önemli ölçüde sapan bir hız eğrisi ortaya koymaktadır. Bu gözlem, karanlık madde teorisi ve Newton dinamiklerindeki değişikliklerin motivasyonunu oluşturmuştur.[1] Bu nedenle her ikisi de konak gökadaların uyduları olmasına rağmen, küresel yıldız kümeleri uydu gökadalarla karıştırılmamalıdır. Uydu gökadalar, küresel yıldız kümelerine kıyasla daha geniş ve dağınıktır ve aynı zamanda oluşum süreci sırasında kendilerine bahşedildiği düşünülen devasa karanlık madde haleleriyle örtülmüşlerdir.[5]
Uydu gökadalar, hem daha büyük konak gökadayla hem de diğer uydularla olan kaotik etkileşimleri nedeniyle genellikle çalkantılı bir yaşam sürerler. Mesela bir konak gökada, gelgit kuvvetleri ve ram basıncı sıyırması yoluyla yörüngesindeki uyduları bozabilir. Bu tip çevresel etkiler, uydulardan büyük miktarlarda soğuk gazı (yani yıldız oluşumunun yakıtı) uzaklaştırabilir ve bu da uyduların yıldız oluşturmaya son verdikleri anlamında pasif hale gelmelerine neden olabilir.[6] Dahası, uydular konak gökadalarıyla çarpışarak küçük birleşmelere (yani, önemli ölçüde farklı kütlelere sahip gökadalar arasındaki birleşme olayı) yol açabilir. Öte yandan, uydular birbirleriyle birleşerek büyük birleşmelere de (yani, karşılaştırılabilir kütlelere sahip gökadalar arasında birleşme olayı) yol açabilirler. Gökadalar çoğunlukla uzay boşluğu, yıldızlararası gaz ve tozdan oluştuğu için birleşme sırasında bir gökadadan gelen nesnelerle diğerinden gelen nesneler arasındaki çarpışmaları gerektirmez ve bu birleşme olayları genellikle çok daha büyük kütleli gökadalarla sonuçlanır. Sonuç olarak gökbilimciler, hem küçük hem de büyük birleşmelerin hangi hızda gerçekleştiğini belirlemeye çalışarak galaktik gruplar ve kümeler gibi kütleçekimsel olarak bağlı devasa gökada yapılarının oluşumunu daha iyi anlamayı amaçlamaktadırlar.[7][8]
<ref>
etiketi; :02
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; nasa.gov
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; harvard.edu
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; Willman
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; Forbes
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; Wetzel
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; cseligman
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)<ref>
etiketi; hubblesite
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)