Uyku, bilincin değiştiği ve duyusal etkinliğin belirli bir dereceye kadar azaldığı, bilinçli zihinsel etkinliğin durduğu bir haldir. Uykuda kas ve çevre ile etkileşim azalır. Uyku, uyaranlara tepki verme yeteneği açısından uyanıklıktan farklı olsa da aktif beyin kalıplarını içerir ve bu da onu koma veya bilinç bozukluklarından daha duyarlı yapar.[1]
Uyku, REM uykusu ve REM dışı uyku olmak üzere vücudun iki farklı mod arasında geçiş yaptığı tekrarlayan dönemlerde gerçekleşir. REM "hızlı göz hareketi" anlamına gelse de bu uyku modunun vücudun sanal felci de dahil olmak üzere birçok başka yönü de vardır.
Rüyalar, genellikle uykunun belirli aşamalarında istemsiz olarak zihinde meydana gelen birçok görüntü, fikir, duygu ve duyumdur. Uykuda vücut sistemlerinin çoğu anabolik durumdadır ve bağışıklık, sinir, iskelet ve kas sistemlerini eski haline getirmeye yardımcı olur ki[2] bunlar ruh halini, hafızayı ve bilişsel işlevi koruyan ve endokrin ve bağışıklık sistemlerinin işlevinde büyük rol oynayan hayati süreçlerdir.[3]
Dahili sirkadiyen saat, geceleri günlük uykuyu destekler. Uykunun çeşitli amaçları ve işleyişi devam eden önemli araştırmaların konusudur.[4] Uyku, hayvan evrimi boyunca oldukça korunmuş bir davranıştır[5] ve mazisi muhtemelen yüz milyonlarca yıl öncesine dayanır.[6]
İnsanlar, uykusuzluk, hipersomnia, narkolepsi ve uyku apnesi; uyurgezerlik ve hızlı göz hareketi uyku davranış bozukluğu gibi parasomniler; bruksizm; ve sirkadiyen ritim uyku bozuklukları gibi dissomnialar da dahil olmak üzere çeşitli uyku bozukluklarından muzdarip olabilirler. Yapay ışığın kullanımı, insanlığın uyku düzenini değiştirmiştir.[7] Yaygın yapay ışık kaynakları, dış mekan aydınlatması ve mavi ışık yayan akıllı telefon ve televizyon gibi elektronik cihaz ekranlarıdır. Bu, uyku döngüsünü düzenlemek için gerekli melatonin hormon salınımını bozar.[8]
Uyku, tüm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Bu canlılar günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uykuya ihtiyaç duyarlar. Uyku tam anlamıyla şuursuzluk olarak nitelendirilemez.
İnsanlarda yeterli uyku alınmaması unutkanlık, asabiyet, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara neden olabilir. Gereğinden fazla uyku, depresyon gibi rahatsızlıklardan kaynaklanıyor olabilir. Uyku bozukluğu kimi insanlarda kronik hale gelip çok büyük sorunlara neden olabilmektedir.
Uyku insan ömrünün en az 1/3'ünü oluşturur.
Uyku, vücudun dinlenmesini ve beynin bir gün önce aldığı bilgiyi işlemesini sağlar. Uyku, 24 saatlik döngüde doğal bir zamanı varıdır. Kişinin kolaylıkla uyandırılabildiği ve değiştirilmiş bilinçlilik halidir. Kişilerin uykudaki davranışlarını ve EEG kullanarak onların beyin dalgalarını inceleyen bilim insanları, uykuda gerçekleşen olaylara dair kanıtları ortaya koyarlar. Uyanıkken ya da uyurken beyindeki milyarlarca nöron arasındaki elektrik trafiği sonucunda beyin dalgaları üretilir. Uyku aynı zamanda hafızanın yeniden yapılandırılması ve psikolojik yenilenme için de gereklidir.
"... the sudden introduction of bright nights during hours when it should be dark threw a wrench into a finely choreographed system of life.