Hekate | |
---|---|
Yeraltının Hanımı | |
Özellikleri | |
Alanı | Ay, yeraltı ve büyücülük |
Semboller | Köpek, ay ve meşale |
Görünüşü | genelde üç yüzlü şekilde betimlenir |
Kişisel bilgileri | |
Ebeveynler | Perses ve Asteria |
Hekate, ay, gece, ölüler, anahtarlar, sınırlar, kapılar, yeraltı, büyücülük, yol ayrımları ve eşikler ile ilişkilendirilmiş bir bakire tanrıçadır. Hekate, sıklıkla üç farklı yöne bakan üç yüzü olan bir kadın olarak tasvir edilir. Üç yöne bakan Hekate figürinleri büyük ihtimalle koruma amaçlı yol ayrımlarına ve eşiklere yerleştirilirdi.[1]
Türkiye'de Lagina antik kenti, tanrıçanın başlıca kült merkezidir. Titan soylu Perses ve Asteria'nın kızıdır. Korkuyla karışık bir saygı uyandırır. Mitolojide çok ön planda olmayan Hekate'ye, özellikle erken Hristiyanlık döneminde birçok olumsuz anlam yüklenmiştir. Günümüzde Neopaganizmde sevilen bir tanrıçadır.
Özellikle Karyalılar tarafından sevilen tanrıça, Anadolu ya da Trakya kökenlidir. Tanrıça, Artemis ve Apollon ile anne tarafından kuzendir. Baştanrı Zeus'un dünyayı, kendisi gökyüzünü, kardeşleri Poseidon denizleri, Hades ise yeraltını alacak şekilde paylaştırır ama tanrıça Hekate ise bu 3 alanda da yetki verir. Mitolojide Persephone'nin kaçırılışı efsanesinin bazı varyasyonlarında yer alır.
Tanrıçanın üç yüzlü tasviri zamanla ay tanrıçaları Hekate-Artemis-Selene şeklinde bir üçleme (teslis) inancında doğdurmuştur. Trakya açıklarındaki Semadirek adası, tanrıçanın diğer önemli kült merkezidir. Tanrıçanın bazı kült isimleri ve bunların karşılıkları;
Homeros'un eserlerinde yer almayan tanrıça hakkında Hesiodos, Thegonia adlı eserinde bahseder;
"Phoibe Koios’la gerdeğe girdi |
Onun elde edemeyeceği bir şey yoktur. |
Tıpkı Denizler Tanrısı Poseidon gibi, Hekate'nin Byzantion'a hep yardım ettiği söylenir. Hatta şöyle bir olay da anlatılır: Büyük İskender'in babası II. Filip, Byzantion'u ele geçirmek ister. Ordusunu aysız, yıldızsız, karanlık bir gecede şehrin yakınlarına kadar sokar. Amacı ani bir saldırıyla kendi teslim almaktır. Ama birden gökyüzünde ışıklar patlar, yıldızlar yanar, ortalık gündüz gibi olur. Aynı anda Hekate'nin işaretiyle köpekler de ulumaya başlar. Bütün kent bir anda uyanır ve II. Filip'in ordusunun yaklaşmakta olduğunu görerek önlem alır. Ve Ay Tanrıçası Hekate'nin yardımıyla Byzantion o gece kurtulur. Hekate, Byzantion'un kurtarıcısı olmuştu.[2]