Refleks ya da tepki, dıştan gelen bir uyarı sonucunda refleks yayı aracılığıyla doğan ve devinim, iç salgı gibi iç tepkilere yol açan istem dışı sinir etkinliğidir.
Vücudumuzun dışarıdan gelen ışık ses gibi bir uyarıda ani ve hızlı bir hareketle tepki göstermesine refleks denir. Refleks sözcüğü, Latince "yansımak" anlamına gelen "reflectere" sözcüğünden türetilmiştir. Belirli bir uyarı etkisiyle düşünme sürecinden önce oluşan refleks, sinir sisteminin bir olayıdır. Merkezi sinir sisteminin işleyiş yasalarına göre refleksin ana özelliği aynı türden uyarılara hep aynı tepkinin verilmesidir ancak uyarının şiddetine göre refleksin oluşma süresinde ve sürmesinde farklılıklar olur. Refleks, sinir sisteminin işleyişinde büyük öneme sahip bir etkinliktir. Refleksleri olmayan canlı organizmaların, dış etkilere karşı yeterince hızlı tepki verememeleri nedeniyle, yaşamlarını sürdürme olanakları azalır. Refleks mekanizması omurilik tarafından yönetilir.
Omurilik refleksleri kalıtsaldır ve ikiye ayrılır:
Doğuştan (Kalıtsal) Refleks
Öksürme, hapşırma, göz kapağının kırpılması, çocuktaki emme davranışı, hapşırınca gözün kapanması.
Sonradan[1](Şartlı) Refleks
Araba sürme, örgü örme, limon görüldüğünde ağzın sulanması, yutkunmak, bisiklet sürme, Pavlov'un köpeğinin zil çalınca ağzının sulanması, yüzmek, kar topu oynamak.
Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı klasik koşullanma deneyleri ünlüdür; Köpeğe ilk olarak birkaç kez zil çalınır. Köpek buna tepki vermez. Sonradan zil çalınır ve et verilir. Daha sonra et verilmediği halde zil çalındığında köpeğin salya salgıladığı görülür. Şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur.
Yürümek, yüzmek, bisiklete binmek, enstruman çalmak vb. refleks davranışlar olmayıp motor davranış veya beceridir.