Takunya, genellikle ahşap veya bitkisel malzeme, hayvan derisi veya plastikten yapılan, dayanıklılıkları ve rahatlıkları sebebiyle tercih edilen, genellikle bahçe, atölye ve ahır gibi çalışma alanlarında veya hamam gibi ıslak zeminli ortamlarda giyilen bir ayakkabı çeşidi.[1]
Türk kültüründe özellikle abdesthane, hamam, banyo ve ocak başında (mutfak) giyilir.[2] Türk kültüründe, evlerin ıslak zeminli alanlarında (banyo, mutfak ve avlularda) ve kadınlar hamamında giyilen yüksek ve gösterişli terliklere nalın; ev dışındaki mekanlarda, örneğin camilerin abdesthanelerinde kullanılan, sade ve düz olarak yapılmış olanlara takunya denmiştir.[3]
Geleneksel takunya genellikle ağır işçiler tarafından ıslak, çamurlu veya taşlık yerlerde giyilirdi. Günümüzde bazı fabrikalarda, madenlerde, tarım işçiliğinde koruyucu giysi olarak kullanılır. Takunya, çiftçi ve işçi sınıfının ucuz ve folklorik ayakkabısı olarak nitelendirilir, ancak bazı türleri İsveç Träskor veya Japonya'da moda giyimin bir parçasıdır.
Takunyanın formu kullanıldığı ülkenin kültürüne göre değişmekle birlikte, genel görünümü yüzyıllar boyunca değişmeden kalmıştır. Takunyalar, özellikle sele eğilimli bölgelerde veya sahil bölgelerinde popülerdir. Birçok tropik ülkede, çocuklar okulda takunya giyer.[1]
Takunya dans için de kullanılabilir. Takunyanın çıkardığı ses dans ile ritm oluşturabilir.